canistan

yusuf atılgan eserlerinde yer alan insan davranışları ve psikolojisini yine sivri bir şekilde elestirerek anlatmıştır. kitapta; yazar hikayesiyle birlkte insan ruhunun karanlık yönlerini ortaya çıkarmak istemiş ve bizi bu acı gerçekle başbaşa bırakmıştır. ne kadar inkar etsek bile bir gerçek var ki insan vahşi ve ilkel bir yapıya sahiptr. en iyi diye nitelendirdiklerimiz icinde bile her daim karanlık bir yön ve tohum vardır. ınsan oyle birşeydir ki avlanmak icin en uygun zamanı bekleyen bir hayvan gibi kinini yıllarca icinde besleyip en derinlerde saklayabilir. ta ki intikam alıncaya kadar. yusuf atılgan bu gerçeği acımadan yüzümüze vurmuştur. kalemine sağlık.
➡️kitapta; iki çocukluk arkadaşının hikayesi anlatılmaktadır. ıki çocuktan birinin köyden ayrılmıştır. yıllar sonra diğerinden intikam almaya döner. lakin diğeri ne kötülük yaptığını bilemez. ıki arkadasin hayatları ve sonlarına dair çarpıcı bir eserdir. kitap 3 bölümden oluşsa da aslında yusuf atılgan dört bölüm olmasını istemesine rağmen ömrü yetmemiştir. kitap bu haliyle bile bitmiş bir eser gibidir.(bkz:yusuf atılgan)
mayıs başı işlerin sıkıştığı zaman, herkes ovadaydı elbet. 'çiftçinin işi bitmez; yalnız yağmurda, karda, bir de arifede, bayramda dinlenir' derdi tokuç osman.
tanrım, dostum düşman olmuş. katlanabilecek miyim acıya?